|
Bir kategori altında mevcut başlıklardan birisi ile ilgili mesaj eklemek istediğinizde, o başlıkla ilgili yazıların altındaki "bu konuya mesaj ekle" bağlantısına tıklayınız. Yeni bir başlık açarak foruma katılmak istiyorsanız, ilgili kategori sayfasında listelenmiş konuların en üstündeki "yeni başlık aç" bağlantısına tıklayınız. Mesaj içeriği itibarıyla, gönderen tarafından belirtilen konu haricinde, mevcut diğer başlıklardan birine daha uygun görülerek yayınlanabilir.
Forum konusundaki her türlü soru, istek, öneri ve yorumlarınız için; forum@metroloji.com.tr
|
Yeni başlık aç
Akreditasyonun zorunlu olduğu standart listesi
Kalibrasyon yetki belgesi
Akreditasyon bir zorunluluk değildir, ancak!
  |
|
Mustafa Çınar, , 14 Ocak 2009 |
Akreditasyonun zorunlu olduğu standart listesine nasıl ulaşabilirim?
|
Bu konuya mesaj ekle |
Liste başına dön |
|
Ali Ümit, , 20 Aralık 2006 |
Sayın Yetkili;
Kalibrasyon Yetki Belgesini alabilmek için gerekli şartların neler olduğunu tarafıma bildirmenizi rica ederim.
İyi çalışmalar |
İhsan Akyüz, Metroloji Okulu, 21 Aralık 2006 |
Kalibrasyon yapmaya dair yetki belgesi konusunda;
1) Eğer sadece kendiniz için (örneğin işletmeniz bünyesinde) ticari kullanıma mahsus olmayan (madde 3'te açıklandı) bazı kalibrasyonların gerçekleştirilmesi söz konusu ise bu takdirde, gerekli olan bilgiyi edinmek (örneğin eğitim almak veya yeterli görürseniz kitap, dergi, veya internet üzerindeki yayınlar aracılığıyla), gerekli olan deneyimi edinmek (örneğin bu konuda bir süre çalışmış olmak), uygun ve izlenebilir kalibrasyon ekipmanının temin edilmesi (buradaki uygunluk ve izlenebilirlik sözcüklerinin açılımı konusunda sitemizdeki dokümanları inceleyebilirsiniz), sağlıklı işleyen bir iş akışı ve kalite düzeni/sistemi oluşturmak ve yeterli şartları sağlayan bir kalibrasyon ortamının hazırlanması yeterlidir. Kısacası herhangi bir "yetki belgesi" söz konusu değildir. Ancak sizin ürünlerinizi kabul etme konumunda bulunan müşterileriniz veya iş yaptığınız kişi/kuruluşlar (varsa), bu dört konuda da (bilgi/deneyim, ekipman, kalite sistemi, ortam) yazılı kanıtlar görmek isteyebilirler hatta istemelidirler. Örneğin eğitim belgeleriniz, ekipmanınızın teknik özellikleri ve kalibrasyon sertifikaları, ortam şartlarınızın gerekçeleri ve kayıtları gibi.
2) Eğer kendinizden başka kişi veya kuruluşlara kalibrasyon hizmeti vermek söz konusu ise, hizmeti satın alan taraf kabul ettiği sürece yine yukarıdaki açıklama geçerlidir. Ancak hizmeti satın alan taraf kalibrasyon laboratuvarına "akredite olma" şartı getirebilir (veya da siz gönüllü olarak akredite bir laboratuvar olmak isteyebilirsiniz). Bu takdirde TÜRKAK'a (Türk Akreditasyon Kurumu) başvurup, gereklilikleri tamamlayarak akreditasyon sertifikası alırsınız. Bu sizin sorduğunuz anlamda kişiye verilen bir yetki belgesi değildir, işlevi daha geniştir. Bir kuruluşun bilgi, ekipman, ortam ve kalite sisteminin, resmi ve bu konuda uzman bir kuruluş olan TÜRKAK tarafından yeterli görüldüğünü gösterir. Bu sertifika içinde, akredite kuruluşun akredite olduğu konularda yaptığı kalibrasyonları onaylama yetkisine sahip personeli de (ki o kişilerin bilgi ve deneyim düzeyleri de akreditasyon denetimlerinde incelenir) belirtilir. Yani kişi olarak sadece bu işi bildiğinize güvenerek "akreditasyon" başvurusu yapamazsınız, bilgi/deneyim-ekipman-kalite sistemi-ortam dörtlüsü eşliğinde "akreditasyon" başvurusu yaparsınız.
3) Eğer yasal metroloji alanında kullanılan ölçü aletleri için yanıtlayacak olursak:
1.. 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar kanunu kapsamında ticari amaçlı kullanılan ölçü aletleri için (her nevi kayıtlı tüketime yönelik su, elektrik, gaz sayaçları, herhangi bir resmi alışverişte kullanılan tartı aletleri, akaryakıt istasyonlarındaki yakıt pompaları vb.) kalibrasyon yapmak söz konusu ise bu takdirde Sanayi Bakanlığı'ndan alınmış ölçü aletleri tamir ve ayar yetkisine sahip olmak gerekir. Zaten bu tip ölçü aletlerinin de ilgili belediyenin ölçü-ayar memurluklarında kayıtlı olması gerekir.
2.. Sağlık hizmetleri kapsamında kullanılan ölçü aletleri için, koordinatör makam Sağlık Bakanlığı'dır. Bu konuda Avrupa mevzuatına uyum çerçevesinde bazı çalışmalar yürütülüyorsa da, bu alanda kullanılan ölçü aletlerinin kalibrasyonu konusunda doğru ve düzgün işleyen mekanizmalar olduğunu söylemek şimdilik pek mümkün değil. Bu mekanizmalardan birisi, ithal edilen cihaz ve gereçlerin gümrüklerde TSE onayına tabi olmasıdır ki kalibrasyonla ilgisi oldukça dolaylıdır (TSE'nin akredite bir kalibrasyon laboratuvarı olması belki sorunuzla ilgili bir yetki gibi görülebilirdi, ancak o zaman tüm akredite laboratuvarların gümrükler aracılığıyla yurda giren sağlık hizmetlerine ilişkin ölçü aletlerini kalibre etme yetkisi gündeme geliyor ki burası açık değil). İkinci bir mekanizma Sağlık Bakanlığı'nın kendi mevzuatı içinde "Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Metrolojik Kontrolleri İçin Genel Esaslar" adlı bir Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yönetmeliğine referans yapması. Bu yönetmeliğin içeriğinde tip onayı ve muayene konuları (doğrudan kalibrasyon değil) ele alınıyor ve özel veya kamu kuruluşu olabilecek "muayene kuruluşları"ndan bahsediliyor. Bunların Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan yukarıda sözü edilen ölçü aletleri tamir ve ayar yetkisi mi alacakları (yoksa TSE gibi TÜRKAK'tan akredite mi olacakları) açık değil.
3.. Son olarak örneğin ulaşım emniyeti konusunda kullanılan ölçü aletleri trafiğin kullandığı hız radarları veya alkolmetreler gibi) için de yukarıdakine benzer belirsizlikler mevcut. Bunların belki gümrükler kanalıyla yurda girişinde bir kontrole tabi olduklarını (TSE) veya yurt içinde imal edilenlerinin tip onayına tabi olduklarını (Sanayi Bakanlığı+Tübitak) hayal edebilirdik ama bu çerçevede kalibre edildiklerini de hayal etmek şimdilik hayli güç (yetki belgesi bir tarafa). |
Tufan Eke, Şişecam , 01 Mart 2007 |
İhsan bey merhaba,
Ali Ümit bey'in sorusuna verdiğiniz cevaptaki 1. maddeyi biraz daha detaylandırabilir misiniz. (Yani işletme içerisinde, kendisine hizmet veren ve ortam şartı, izlenebilirlik, yetkinlik, ölçüm belirsizliği hesaplanması gibi şartların sağlanarak yapılan işe Kalibrasyon diyebilir miyiz. Bu veya buna benzer bir tabir bir standart veya prosedürde mevcut mudur. Yine bu şartları sağladığımızda müşterilerimizin bizi denetleyip onay vermelerini mi istemeliyiz...gibi)
Teşekkürler |
İhsan Akyüz, Metroloji Okulu, 16 Mart 2007 |
Bir ölçü aletinin ölçme karakteristiğini değiştirmeye/düzeltmeye veya sadece tesbit etmeye "kalibrasyon" denir. (Daha detaylı bir tanım için, bkz. Kalibrasyon: Anlamı ve Önemi). Bu terimin tarifine, VIM (uluslararası metroloji sözlüğü) ve ISO 9001 standardı dahil bir çok yayında yer verilir ama buralarda "ortam şartı, izlenebilirlik, yetkinlik, ölçüm belirsizliği" gibi elemanlardan söz edilmez zira bunlar sözcüğün anlamıyla değil, kalite sistemleri çerçevesindeki uygulamasıyla ilgilidir.
Yani siz de "bir ölçü aletinin ölçme karakteristiğini değiştirmeye/düzeltmeye veya sadece tesbit etmeye yönelik işlemler" yapıyorsanız, adı kalibrasyondur. Bu işlemi yaparken bir resmi yetkinin hangi durumlarda söz konusu olduğunu önceki yanıtımda açıklamıştım, sizin durumunuzda böyle bir yetkiye veya yetkilendirilmeye gerek yok. Sizin (fabrikanızın) müşterisi için önemli olan sizden aldığı ürünün kalitesidir. Müşteri size diyebilir ki; "sizden alacağım mamullerin hep taahhüt ettiğiniz kalitede olacağı konusunda bana nasıl bir güvence verebilirsiniz?". Siz de diyebilirsiniz ki "kalite güvencesine yönelik sistemli bir çalışmamız var ve tamamen dokümante edilmiş, hatta bağımsız bir belgelendirme kuruluşunca tasdik edilmiştir. Bu çerçevede ölçü aletlerimizi de böyle böyle kalibre ediyoruz". Müşteriniz "ben bu işlerden anlamam ama sizin gösterdiklerinize bakarak sizin bu işi bildiğinize ve doğru yaptığınıza ikna oldum" diyebilir. Veya "bu işlerden hiç anlamam ama önemli bir konu, sizin de bu işlerden anladığınıza pek ikna olmadım, siz en iyisi işin bu tarafını da bağımsız bir denetimden geçirin" diyebilir. O zaman akreditasyon kuruluşunun yolunu tutarsınız.
Ayrıca bu noktada müşteriniz diyebilir ki "ben öyle bağımsız bir kuruluşca yapılan tasdikleri falan anlamam, güvenmem de, zaten de ücreti karşılığında aldığınız bir tasdik ne kadar güvenilir olabilir ki? Bizim bu konudaki uzman şu arkadaşımıza anlatın bakayım nasıl kalibre ediyorsunuz". Nitekim sizin o zaman "ama ne gerek var canım, biz zaten akrediteyiz" demenizin bile yararı olmaz, zira müşteri her zaman (dünyanın her yerinde) haklıdır. Akreditasyon kuruluşlarının karşılıklı tanıma anlaşmalarıyla bile yetinmek zorunda değildir. Bir merci ona "kalibrasyon laboratuvarı resmi kurumlarca yetkilendirilmiş işletmelerin kalibrasyon işlemlerini kabul etmemezlik yapamazsın"; dese bile, o da diyebilir ki "tamam peki, kalibrasyonları pek güzel, ama ben onlardan ürün almaktan vazgeçtim tamam mı". İşte müşteri bu özgürlüğe sahiptir ve sırf kalibrasyonlarınızı (veya belgelendirilme şeklinizi) beğenmediği için sizden ürün almaktan vazgeçebilir.
Bilerek biraz parodi haline getirdim, neyin ne olduğu barizleşsin diye. Çünkü, resmi kurum veya resmi yetki bağımlısı olup, işin altında bilim-tekniğin ve ekonomi-ticaretin temel mantık, ahlak ve kurallarının yattığını gözardı edenlerimiz, arkalarına, dev bir pazar yanılsamasıyla heyecanlanmış Avrupa Birliği'nin finansörlerini alarak esip gürlerken, ortalık biraz daha bulanabilir.
Sizin yapmanız gereken, konuyu size gerekli olduğu kadar detaylarıyla öğrenip, gerçekten doğru (teknik ve mantık açılarından) tatbikat yapacak sistemi devreye almanızdır (personeli, ekipmanı, izlenebilirliği, belirsizlik araştırması, laboratuvarı ile). Müşteriniz veya işletmenizin girmeyi düşündüğü pazarlar (potansiyel müşteriler) şart koşmadığı sürece belgelendirilmeniz şart değil. Zaten söz konusu bu belge de, sizin yaptığınız işi onaylama veya bu işi yapmak için size izin veya yetki vermeye dair olmayacak.
Şimdilik, bir ürün alacağı zaman, "ISO9001 kalite sistemine sahip" üretici isteyenleri duyuyoruz ama henüz "kalibrasyonunu kendisi yapıyorsa akredite de olsun" diyenleri duymaya başlamadık. İşi doğru yaparsanız, böyle bir şartla karşılaştığınızda belgelendirilmeniz de sorun olmayacaktır. |
Bu konuya mesaj ekle |
Liste başına dön |
|
Anonim5, , 21 Şubat 2006 |
Uluslararası teamüllere göre akreditasyonun bir zorunluluk olmadığı (belli sertifikasyonlar hariç; örneğin TS/ISO16949) bilinen bir konudur. Ancak müşterinin sadece izlenebilirlikler üzerinden doğru kalibrasyon prosedürlerinin kullanıldığını bilmesi ve yapılan kalibrasyonların uluslararası standartlara uygunluğundan emin olması nasıl garanti altına alınabilir. İlgili personelin kalibrasyon konusundaki deneyimi nasıl garanti altına alınabilir? Akreditasyonu gereksiz saymak kalibrasyon disiplinini gereksiz saymak değil midir? ISO 17025 standardı hiç birşey ifade etmez mi? Akreditasyon denetimi kuruluşun konudaki ehliyetini yada yeterliliğini göstermez mi? |
Yalçın, Polimer, 22 Şubat 2006 |
Biz 16949 almak için başvurduğumuzda denetlemede referans izlenebilirliğini kesinlikle 17025'li laboratuvardan istiyor. |
İhsan Akyüz, Metroloji Okulu, 22 Şubat 2006 |
Benim görüşüme göre akreditasyon sisteminin hedefleri düşünüldüğünde yararları küçümsenemez. Öncelikle, hizmetlerin kayıtlı bir kalite sistemi çerçevesinde, personel, ekipman ve yöntemler itibarıyla gerekli teknik koşulların da mevcudiyeti altında verilip verilmediğine dair denetimin belli standartlar çerçevesinde (ISO 17025) yapılmasını sağlar. Denetimi yapan kurum, hizmeti alan ve satan haricindeki üçüncü bir taraftır. Bir çok açıdan en iyi çözüm olsa da, bu özellik, akreditasyonun her zaman kesin ve tek çözüm olamayacağını da beraberinde getirir. Çünkü yasal ticarete konu olup, zorunlu standartlar kapsamında olmayan her mal ve hizmeti satın alan taraf, satın alma şartlarını kendisi belirleme hakkına sahiptir.
Aslında Anonim5 arka arkaya bir çok soru sormuş ama ben şimdilik iki tanesi hakkında fikrimi söyleyeyim. Birincisi kalibrasyon disiplinsiz yapılmaması gereken bir iştir. Ama bence, bu disiplini akredite olmadan sağlayamamış olanlar, akredite olsalar da koruyamayabilirler. İkincisini ise önce biraz daha açarak sorayım: Akreditasyon, akredite olmuş bir kalibrasyon laboratuvarının o konudaki her kalibrasyonunun yeterliliğini garanti altına alır mı? Hayır, ama bu yolda yararlanılabilecek enstrümanlardan belki de en iyisidir. |
Anonim5, , 07 Mart 2006 |
Akreditasyon belgesi ile birlikte verilen ek kapsam belgesi, belge sahibinin hangi disiplinler çerçevesinde yeterli olduğunu açıklayan bir belgedir. Şayet kullanıcı (hizmeti alan) bu konuda doğru bilgilendirilirse problem olmaz. Kötü niyete kimsenin yapabileceği birşey olduğunu sanmıyorum. Benim kastettiğim şey akreditasyonun özendirilmesi gerekliliğidir. Her ne kadar otokontrol ile disiplini sağlamak mümkün ise de hizmet alan tarafın güvenliği açısından akreditasyon denetimi önemli ve gereklidir. Müşteriye akredite kuruluşlar içinden seçme ve değerlendirme hakkı tanınırsa daha şık olur kanaatindeyim. |
Bu konuya mesaj ekle |
Liste başına dön |
|